A-2343-Perspective30-IC-email | Page 54

Sanat? Göreceli. Şöhret? Demode. Çocuk? Uzaktan güzel. hanım vardı seyircilerin arasında ve söyleşiye çok aktif katılıyordu. Çok beğenmişti oyunu. Güzel analizler yapıyordu, güzel sorular soruyordu. Sıra bana geldiğinde, siz türbanlı birini oynamak için nasıl hazırlandınız diye sordu. Ben de, bunun üzerine bir çaba harcamadığımı zaten bana çok da yabancı bir şey olmadığını söyledim. Ama kadın bozuldu biraz, bununla ilgili özel bir çalışma yapmış olmam gerektiğini söyledi. Hâlbuki oynadığımız oyun, benimle onun arasında hiçbir fark olmadığını anlatıyordu bana. P: Sen bir sanatçı olarak eleştiriyi kabullenmek ve onunla yaşamak zorunda kalıyorsun, peki genelde yaşadığımız toplumda insanların eleştiriye bakışını nasıl buluyorsun ? 54 Hayvan? Komik. İstanbul? Karmaşık. Çizgi Film? Hala izlerim. daha kolaylaştırıyor sanırım çünkü sana çeşitlilik sağlıyor. Bir hoca ak derken, diğeri kara diyor. Sen de seçiyorsun. O yüzden aynı okuldan, aynı bölümden mezun insanların arasında dağlar kadar fark olabiliyor. Bunun olması da güzel bir şey bence.  P: ‘Güzel Şeyler Bizim Tarafta’ konusu itibariyle tartışmaya açık bir oyundu. Sen oradaki rolünle ilgili hiç eleştiri aldın mı? Ö.K: Almanya’ya turneye gitmiştik. Oyundan sonra seyirciyle söyleşi ayarlamışlardı. Orada yaşayan türbanlı bir Ö.K: Bence bizim gibi doğu kültürüne ait toplumlarda, eleştiriye daha duygusal bir yerden yaklaşıyor insanlar. Yaşadığımız coğrafyanın getirdiği dezavantajlardan biri de bu. Her eleştiriyi kendi kişiliğimize karşı yapılan bir saldırı gibi görüyoruz. Tehdit olarak algılıyoruz. Hâlbuki her insanın istediğini söylemeye hatta isterse küfür de etmeye hakkı var. Bizde şöyle bir durum oluyor; ‘’Eleştirebilirsin ama asla saygısızlık yapamazsın’’. Bir eleştirinin saygısızlık boyutunda olduğuna kim karar veriyor? Bülent Arınç mı, başbakan mı? Hayır, insanın kendisi eleştiriyi ya kabul eder ya da etmez. Ötesiyle de ilgilenmemeli artık. Ama haftalarca televizyonlarda birinin ettiği bir lafı tartışmak, söylediğin sözü geri al, bunu söyleyemezsin demek, bu insanların aklın, mantığın değil ego’larının hakimiyeti altında olduklarını gösteriyor bana. Aşağılık kompleksiyle baş edebilmek daha çok eleştiriye maruz kalanın görevidir, eleştiriyi yapanın değil. P: İçinde bulunmak isteyeceğin, ‘’hayalim’’ dediğin bir proje… Ö.K: Şu oyun veya bu proje diye belirli