A-2343-Perspective30-IC-email 2015 | Page 62

K Keşif Mola Duraklarında Dinlenmeye Devam! En son nerede kalmıştık hatırlayanınız var mı? Galata mı? Yoksa Karaköy tarafları mı? Keşfedilmeye değer, keşfetmekle de kalmayıp o güzel lezzetleri tatmak için daha o kadar bilinmeyen yer var ki… Yeni mekanları fark ettikçe insanın daha da gezesi, daha da keşfedesi geliyor. Tabii ki bu işin en güzel kısmını atlamamak, yani kaleme dökmek şartıyla. Romina MURATOĞLU [email protected] AHESTE 62 Yazıma karşıma şans eseri çıkan bu mekânın favorim olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Eğer siz de her yerde arayıp da bulamadığınız ev yemeklerini tatmak veya günü hafif bir öğünle atlatmak istiyorsanız burası tam size göre. “Aheste” ismi ilk başta bana çok değişik ve ilgi çekici gelmişti. Küçük bir araştırmadan sonra mekâna bu ismi vermelerinin nedeninin pişen yemeklerle alakalı AHESTE olduğunu öğrendim. En başta da belirttiğim gibi burası benzerlerinden biraz farklı bir yer. Makarna, hamburger, pizza gibi alışılagelmiş tatlara az rastlanıyor. Daha çok geleneksel, yöresel yemeklerin sunulduğu bir mekân. Özellikle «Aheste» adının konulmasının nedeni de yemeklerin ağır ateşte, “aheste, aheste” pişirilmesinden geliyor. Diğer restoran ve cafelerden farklı olarak bu şirin yerde iki farklı menü bulunmakta. Birincisi, gündüz diğeri ise akşam menüsü. Gündüz menüsünün içinde tahmin ettiğiniz gibi çeşit çeşit kahvaltılıklar var. Bunların hepsi organik malzemelerden yapılıyor. Hafif bir kahvaltı isteyenler için Maple Granola önerim. Klasik bir müsliden çok daha farklı olduğunu tattığınız zaman fark edeceksiniz. Aksam menüsüne gelirsek, daha çok ağır ateşte pişirilen yöresel yemeklerden ve mezelerden oluşan bir liste çıkıyor karşımıza. Sıcak mezelerden humuslu kalamarı denemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bu gösterişli yemeklerin aksine ortam gayet rahat