ve mühendislere bırakıyorlar diyebiliriz.
Tıpkı dünyanın ihtiyaç duyduğu gibi şekillenen ve büyüyen vadinin bu dönüşümü, global ekonominin de dönüşümüne
işaret ediyor.
Buradaki her şirket dünya çapında birer
marka olmamasına rağmen, otoritelerce
kabul görmüş bir gerçek şu: Vadideki her
yeni girişimin arkasında ‘dünyaya açılmak’ fikri var. Dolayısıyla dünyanın her
ülkesinden gelen girişimcilerin ilk duraklarının Silikon Vadisi olması, burada onlara sağlanan yatırım desteği göz önüne
alındığında ve yukarıda bahsedilen fikrin
aşılanması sonucunda, oldukça mantıklı
duruyor. Özellikle 1990’lı yıllardan başlayarak artan risk sermayesi kavramı, bugün vadinin yeni üyelerinin temel finansman kaynağı haline gelmiş durumda. Bu
yolla vadide doğup gelişen her yeni yatırımın dünyaya açılması da kolaylaşıyor.
Bu noktada yine bir araştırmanın gösterdiği veriler, Silikon Vadisi’nin dünya
çapında etkisi üzerine oldukça açıklayıcı rakamlar sunuyor. Amerika Birleşik
Devletleri’nin göç rakamlarına bakıldı-
ğında, beyin göçü ile Silikon Vadisi’ne
gelenler arasından belirli bir lisans derecesine sahip olanların sayısı, diğer göçmenlere oranla iki kat daha fazla. Bunun
yanında ülke çapında alınan patentlerin
%6’sı da bir vadi çalışanına ait.
bir bir Silikon Vadisi’nin davetkarlığı ile
bir araya toplanıyor. Şirketler büyüdükçe rekabet de büyüyor. Dünya çapında
girdikleri yarışlar ile birbirini geliştiren
rakipler, aslında vadinin devinimi içinde
birbirlerinden ilham alarak i